Ehli beyt kimdir

أعوذ بالله من الشيطان الرجيم بسم الله الرحمن الرحيم

Recm edilmiş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.
Dünyada hem kâfire hem müslümana rızk veren, Ahiret de yalnız mü’minleri rahmete has kılan Hz. Allah’ın (c.c) ismiyle başlarım.

Allah’a şükürler olsun ki, kitabında şöyle buyurmuştur:
الحمد لله الذى وهب لى على الكبر إسمعيل وإسحق إن ربى لسميع الدعاء (سورة إبراهيم.آية 39)
“Allah’a hamdolsun ki, yaşlılığım üzere bana İsmail’i ve İshak’ı ihsan buyurdu. Benim Rabbim muhakkak duaları işitendir.” (İbrahim suresi, ayet:39)

Başka bir ayette şöyle buyurmuştur:
قل لا أسألكم عليه أجراً إلاّ المودة فى القربى (سورة شورى.آية 23)
“Sen de ki Ya Muhammed! Sizden peygamberlik vazifesi karşısında herhangi bir ücret istemiyorum. Ancak gurbayı (yakınlarımı) sevmenizi ücret olarak istiyorum.” (Şura suresi Ayet 23)

Bu âyetin tefsiri hakkında İbni Abbas (r.a) şöyle rivayet etmiştir.
عن إبن عباس أنها لما نزلت قالوا يا رسول الله من قرابتك الذين نزلت فيهم الآية قال عليّ وفاطمة وإبناهما. (إسعاف الراغبين.ص 105 ) طبرانى| معجم الكبير نو 2575
İbni Abbas (r.a) buyurur; Bu ayet nazil olduğu zaman sordular ki; “Ey Rasûlüllah! Yakınların kimlerdir? Öyle yakınların ki hakkında ayet nazil olunmuş. Rasûlüllah cevaben şöyle buyurmuş; Benim yakınım Ali, Fatime ve iki oğullarıdır. ’’Ayetten anlaşılıyor ki; Ehl-i beyti sevmek peygamberlik ücreti imiş, yoksa Rasûl’ün ücreti verilmemiş oluyor.’’ (İs’afür-rağibin kitabı Sahife 105)

Rahmet ve Selamet Efendimiz Muhammed Aleyhisselatü vesselam üzere olsun ki, bir rivayette şöyle buyurmuş;
قال فى رواية: مثل أهل بيتى فيكم كسفينة نوح من ركبها نجى ومن تخلّف عنها هلك.
Benim aranızdaki Ehl-i beytimin meselesi Nuh Gemisi gibidir. Nasıl ki gemiye binen kurtuldu, geriye kalan helak oldu ise Ehl-i beytimden geriye kalan da helake mahkûmdur.’’ (İs’afür-rağıbin kitabından sahife 111.)

Başka bir rivayette şöyle buyurmuş;
وفى رواية أخرى: إجعلوا أهل بيتى منكم مكان الرأس من الجسد ومكان العينين من الرأس ولا يهتدى الرأس إلاّ بالعينين. (إسعاف الراغبين .ص111)
“Ehl-i beytimi cesette başın yeri sizin için nasıl (önemli) ise öylece siz de cesette ki baş gibi kılın! Ve başta da gözün yeri ne ise onun gibi kılın. Baş gözsüz hidayet yolu bulamaz.’’ (İs’afür-rağibin sahife 111)

Başka rivayette buyurmuş ki;
وفى رواية أخرى: لا ينفع عبداً عمله إلاّ بمعرفة حقنا. (إسعاف الراغبين.ص113)
Hiçbir kulun ameli ona fayda vermez, Ehli beytimin hakkını tanımadıkça.’’ ( İs’afürrağibin sahife 113)

Başka bir rivayette buyurmuş ki;
وقال فى رواية أخرى ومعه عليّ وفاطمة وحسن وحسين فأخذ كل واحد منهم بيديه حتى دخل فأدنى عليّاً وفاطمة وأجلسهما بين يديه وأجلس حسناً وحسيناً كلّ واحد منهما على فخذيه ثم لفّ عليهم كسّاء ثم تلى هذه الآية: إنما يريد الله ليذهب عنكم الرجس أهل البيت ويطهركم تطهيراً اللّهم هؤلاء أهل بيتى فاذهب عنهم الرجس وطهرهم تطهيراً.
“Hz Peygamber (s.a.v) ile beraber Hz. Ali (r.a) ve Hz. Hüseyin (r.a) var iken ve her birinin elini tutar iken, Ali’yi (r.a) yaklaştırır, sonra Fatıma’yı (r.a) yaklaştırır, karşısında oturtturur, Hz Hasan (r.a) ve Hz Hüseyin’i (r.a) kendi dizleri üzerine oturtur. Sonra bunların üzerine abasını atar ve şu Ayeti Kerimeyi okur;
إنما يريد الله ليذهب عنكم الرجس أهل البيت ويطهركم تطهيراً. (سورة الأحزاب.آية 33 )
Meali, “Allahü Teâlâ sizden bütün manevi kötülükleri gidermek ve sizi temizlemek istiyor. (Ahzab Suresi Ayet 33)
Sonra şunu der: “Ey Allah’ım! İşte Ehl-i beytim bunlardır. Bunlardan manevi kiri gider ve bunları tertemiz kıl’’

Başka bir rivayette buyurur ki:
وقال فى رواية أخرى: اللّهم هؤلاء آل محمد فاجعل صلواتك وبركاتك على آل محمد كما جعلتها على إبراهيم وعلى آل إبراهيم إنك حميد مجيد.
Ey Rabbim! İşte Muhammed’in Âli bunlardır, rahmetini bereketini Âli Muhammed’in üzerine kıl, İbrahim ve İbrahim’in Âli üzere kıldığın gibi. Ey Rabbim! Sen Hamidsin, Mecidsin.’’

Ve Ümmü Seleme (r.a) rivayetinde şöyle buyurmuş;
وقال فى رواية : أم سلمة حين قالت فرفعت الكساء لأدخل معهم فجذبه من يدى فقلت وأنا معكم يا رسول الله فقال إنك من أزواج النبيّ على خيرٍ. (إسعاف الراغبين.ص106) طبرانى نو 2603, 2598
Vaktaki ümmü seleme (r.a) buyurmuş; “Ben altına girmek için abayı kaldırdım. Rasûlüllah abayı elimden çekti, (altına girmeme müsaade buyurmadı) dedim, Ya Rasûlüllah! Ben de sizinle beraberim. Rasûlüllah; Sen hayır üzere Nebinin ailelerinden bir ailesin! Buyurdu.’’ (İs’afür-rağıbin sahife 106)

Başka bir rivayette buyurur ki;
 وفى رواية أخرى والذى نفسي بيده لا يدخل قلب رجل ألإيمان حتى يحبكم لله ولرسوله.
(إسعاف الراغبين. ص113)
“Nefsim yed’i kudretinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; hiç kimsenin kalbine iman giremez, evladı Rasûlleri Allah için ve Rasûl için sevmediğiniz müddetçe.”

Başka bir rivayette buyurur ki;
وفى رواية أخرى لا يبغضنا أهل البيت أحد إلاّ أدخله الله النار.
Biz Ehl-i beyte buğz edilmez, eğer (her kim onlara) buğz ederse muhakkak Allahü teâla onu Cehenneme dâhil edecektir.’’ (İs’afür-rağibin sahife 114)

Başka bir riayette buyurur ki;
وفى رواية أخرى من أبغض أهل بيتى فهو منافق.
“Ehl-i beyte buğz eden münafıktır.’’ (İs’afür-rağibin sahife 114)

Başka bir rivayette buyurur ki;
وفى رواية أخرى حرمت الجنة على من ظلم أهل بيتى. (إسعاف الراغبين.ص114)
Ehl-i beyte zulüm edenin üzerine cennet haram kılınmıştır.” (İs’afür-rağibin sahife 114)

Nefsinin hoşuna gittiğinden dolayı nas arasında şan ve şeref kazanmak için kendi aslını, neslini, kökünü kazıyarak evladı Rasûllüğe soyunmak ve kendini evladı Rasûl olarak tanıtmaya çalışmak küfür, dinsizlik ve irtidat olduğuna dair en büyük kanıt ve sarsılmaz delil Riyazüs-salihin’in 567. ve 568. sahifesinde geçen Ehadisi Sitte ittifakı ile rivayet edilen şu sahih hadislerdir;

1-Saad Bin Ebi Vakkas’tan rivayet edilmiştir. Peygamber (s.a.v) buyurmuş ki;
عن سعد بن أبى وقاص رضي الله عنه أن النبي صلى الله عليه وسلم قال من إدعى غير أبيه فالجنة عليه حرام. متفق عليه
“Bir kimse babasının kökünü bile bile bırakıp başka bir babanın köküne sahiplenirse onun üzerine cennet haram kılınmıştır.’’ Muttefegunaleyh.

2- Hz. Ebu Hüreyre’den rivayet edilmiştir.
Peygamber efendimiz (s.a.v) buyurmuş ki;
وعن أبى هريرة رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال لا ترغبوا عن أبائكم فمن رغب عن أبيه فهو كفر.متفق عليه.
“Hiç kimse kendi babasının kökünden, aslından nefret edip, buğz etmesin. Eğer bir kimse kendi babasının köküne buğz ederse küfre girer.’’ Muttefegunaleyh.

3- Darıkın oğlu Şerikin oğlu Yezid’den rivayet edilmiştir. O’da Hz. Ali’den rivayet etmiştir. Peygamber (s.a.v) buyurmuş ki;
وعن يزيد بن شريك بن طارق عن علي رضي الله عنه قال النبي صلى الله عليه وسلم ومن إدعى إلى غير أبيه أو إنتمى إلى غير مواليه فعليه لعنة الله والملئكة والناس أجمعين.
“Bir kimse kendi babasını bırakıp ta başka babayı sahiplenirse veya azad edildiği efendisini değiştirip başka bir efendiyi sahiplenirse onun üzerine Allah’ın, meleklerin ve bütün nâsın laneti olsun ve Allahü Teâlâ ondan farz ve sünnet ibadetleri kabul etmez.” Muttefegunaleyh.

4-Ebu Zerri Ğıfari’den rivayet edilmiştir.
Peygamber (s.a.v) buyurmuş ki;
عن أبى ذر رضي الله عنه أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ليس من رجل إدعى لغير أبيه وهو يعلمه إلاّ كفر. متفق عليه. (رياض الصالحين. ص 568\567 )
“Bir kimse babasından başka bir babaya sahiplenemez, bile bile sahiplenirse kâfir olur.’’ Muttefegun-aleyh. Müslim, Buhari.

“Evladı Rasûl olmadığı halde evladı Rasûlüm, evladı Rasûl olduğu halde değilim diyenlere lanet olsun’’ denilen söz bu hadiselere dayalıdır. Sakın ha sakın! Şöhret için veya dünya metaını talep etmek için şöyle bir dini cinayete girişim yapılmamalı. (Evladı Rasûl olmadan Evladı Rasûllüğe kabul edilme meselesi Selmanı Farisi Hazretleri’ne mahsustur.) Bir evladı Rasûl bunu yapamaz. Yoksa cinayete ortak olur. İslama yakışır şekilde Evladı Rasûlleri sevmek büyük bir sevaptır ve hesaptan rahatca geçiricidir. Ama bu sevgi sayesinde evladı Rasûl sayılamaz. Kendini evladı Rasûl gösteremez. Ancak baba tarafından ehli Aba olan Hasan ve Hüseyin neslinden, şeceresinden olması gerekir. Yalnız anne tarafından da evladı Rasûl olamaz baba tarafından değilse. Fetavayı, Hadisiye gibi İslami kaynaklarda bu konu bahsedilen şekilde bildirilmiştir. Müracaat edilebilir. Rahmet ve selamet Rasûlüllah’ın Âli ve Ashabının tümü üzere olsun.